schilderung

listen to the pronunciation of schilderung
Deutsch - Türkisch
[die] tasvir, betim
en {'şildırung} e anlatma, betimleme, tasvir
anlatIm
Englisch - Türkisch

Definition von schilderung im Englisch Türkisch wörterbuch

depiction
tasvir
description
tanım

Manzara kelimelerle tanımlanamıyordu. - The scenery was beyond description.

Adam tanımlamaya uyuyordu. - The man answered to the description.

description
{i} betimleme

Kurbanın katili tarafından yapılan çarpıcı betimleme, gözyaşları içinde mahkemeyi terk eden annesine çok ağır geldi. - The graphic description of the victim's murder was too much for his mother, who ran out of the court in tears.

description
(Bilgisayar) açıklama tanım
description
(Bilgisayar) açıklaması

Kısmen yeterli bilgiyi alamadığından dolayı Harper'in açıklaması eksik kalıyor. - Partly because he could not receive enough information, Harper's description remains imperfect.

1917 yılında, Albert Einstein Genel Görelilik Teorisine dayalı evrenin bir açıklamasını önerdi. - In 1917, Albert Einstein proposed a description of the universe based on his Theory of General Relativity.

description
be beyond description veya beggar description kelimelerle tarif edilemez olmak
description
eşkal

Sami polise şüphelinin bir eşkalini verdi. - Sami gave police a description of the suspect.

description
çıkarıp atma
description
çekip çıkarma
depiction
tarif etme
description
çeşit
depiction
{i} tarif
depiction
betimleme

Betimleme, bir şirketin tescilli ticari markasını ihlal etti. - The depiction violated a company's registered trademark.

description
{i} tanımlama, betimleme, tarif
description
(isim) tanım, tarif, tasvir, tanımlama; betimleme; çeşit
description
tanımlama, açıklama tanım
description
Açıklama

Neler olduğuna dair detaylı bir açıklamaya ihtiyacımız var. - We need a detailed description of what happened.

O, kazaya ayrıntılı bir açıklama getirdi. - He gave a detailed description of the accident.