Onların davranışları utandırıcıydı.
- Their behavior was disgraceful.
Bu haydutlar aşağılıktır.
- These bandits are despicable.
O, gülümsemesinin arkasında aşağılık bir kalbi gizler.
- He conceals a despicable heart behind his smile.
Bunun utanç verici olduğunu düşünüyorum.
- I think it's disgraceful.
Hiçbir şey daha utanç verici değil.
- Nothing is more disgraceful.
Senin davranışın yüz kızartıcıydı.
- Your behavior was disgraceful.
Bu kesinlikle değersiz.
- It's absolutely despicable.
An honourable death is better than a shameful life.
- Ein ehrlicher Tod ist besser als ein schändliches Leben.
The invasion of other countries is a shameful action.
- Die Invasion in ein anderes Land ist eine schändliche Tat.