Türkisch - Englisch
Definition von sazcı im Türkisch Englisch wörterbuch
- mus
- maker or seller of saz
- saz player
- saz
- musical instrument
- saz
- flag
- saz
- straw
- saz
- reed
- saz
- wicker
- saz
- bulrush
- saz
- sedge
- saz
- sesteş
- ritm sazcı
- percussionist
- saz
- rush
- saz
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: Juncaceae) rush
- saz
- (any kind of) musical instrument
- saz
- wattles
- saz
- group of musicians
- saz
- musical instrument; a stringed instrument; group of musicians
- saz
- instrument
- saz
- a stringed instrument (which somewhat resembles a lute)
- saz
- withe
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von sazcı im Englisch Englisch wörterbuch
- saz
- The baglama
- saz
- It is now considered the Turkish national instrument and used to accompany folk song and dance It is another form of lute: pear shaped with a long fretted neck and three courses of metal strings
- saz
- (sahz) - a gourd-shaped Turkish stringed instrument
- saz
- Abbreviation for Subantarctic Zone
- saz
- A long-necked turkish lute in the baglama family
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von sazcı im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Saz yapan veya satan kimse
- Saz çalan kimse
- sazende
- SAZ
- (Osmanlı Dönemi) Hile
- SAZ
- (Osmanlı Dönemi) f. Kamış
- SAZ
- (Osmanlı Dönemi) Ustalık
- SAZ
- (Osmanlı Dönemi) Benzer, misil, eş
- SAZ
- (Osmanlı Dönemi) (-) f. (Sâhten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen mânalarına gelir ve birleşi KELİMELER YAPILIR. MESELÂEvham veren
- SAZ
- (Osmanlı Dönemi) Öğrenme
- SAZ
- (Osmanlı Dönemi) Düzen, tertip, sıra
- SAZ
- (Osmanlı Dönemi) Bir çalgı âleti
- SAZ
- (Osmanlı Dönemi) Kuvvet, kudret
- SAZ
- (Osmanlı Dönemi) At takımı
- SAZ
- (Osmanlı Dönemi) Menfaat
- SAZ
- (Osmanlı Dönemi) Takım, silâh, edevat
- Saz
- dıngıra
- saz
- Çalgılı eğlence yeri
- saz
- Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama: "İnce ve yüksek bir sanat eseri olan saz da milliyetimizin bir hususiyetidir."- A. Ş. Hisar
- saz
- Sazdan yapılmış
- saz
- İnce kamış, hasır otu, kiliz, kofa
- saz
- Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı
- saz
- Büyük ve Küçük Ağrı dağlarının eteklerinde bulunan göller
- saz
- Her tür müzik aracı, çalgı
- saz
- Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama
- saz
- İnce kamış, hasır otu, kiliz, kofa: "Köyün saz kaplı, karanlık çökmüş damlarına seslendi."- H. E. Adıvar
- saz
- Birden çok çalgının bulunduğu takım
- saz
- ince kamış