I know every word on this page.
- Bu sayfadaki her sözcüğü biliyorum.
I haven't read the final page of the novel yet.
- Romanın son sayfasını henüz okumadım.
Tom promised Mary that he'd turn over a new leaf.
- Tom Mary'ye hayatında yeni bir sayfa açacağına söz verdi.
Tom wants to turn over a new leaf.
- Tom beyaz bir sayfa açmak istiyor.
On a separate sheet of paper, describe your best friend: age, where he or she lives, his or her job, etc.
- Ayrı ayrı sayfalara, en iyi arkadaşınızı anlatın; yaşı, nerede yaşadığı, işi gibi...
Leave this sheet blank.
- Bu sayfayı boş bırak.
Someone has ripped out the first three pages of this book.
- Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış.
This machine can print sixty pages a minute.
- Bu makine dakikada 60 sayfa basabilir.