savunulmamış

listen to the pronunciation of savunulmamış
Türkisch - Englisch
undefended
Not defended
not defended or capable of being defended; "an open city"; "open to attack"
{s} not defended, unprotected, vulnerable
savun
{f} advocate

He advocates reform in university education. - Üniversite eğitiminde reformu savunuyor.

He advocates a revision of the rules. - Kuralların bir revizyonunu savunuyor.

savun
{f} defending

No one is defending my country. - Kimse ülkemi savunmuyor.

We are defending the same cause. - Biz aynı nedeni savunuyoruz.

savun
defend

It is more difficult to defend oneself than to defend someone else. Those who doubt it may look at lawyers. - Kendini savunmak başka birini savunmaktan daha zordur. Şüphe edenler avukatlarına bakabilirler.

The defenders checked the onslaught by the attackers. - Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.

savun
argue for
savun
stick up for

I will never forgive you because you did not stick up for me at the meeting. - Beni toplantıda savunmadığın için seni asla affetmeyeceğim.

Finnisch - Türkisch

Definition von savunulmamış im Finnisch Türkisch wörterbuch

savun
duman çıkarmak
savun
hiddetlenmek
savun
keskin kokulu gaz
savunulmamış
Favoriten