savunulamaz

listen to the pronunciation of savunulamaz
Türkisch - Englisch
unwarrantable
indefensible
untenable

Pacifism is an untenable ideology. - Barışçı politika savunulamaz bir ideolojidir.

savun
{f} advocate

He advocated abolishing class distinctions. - O, sınıf ayrımlarının ortadan kaldırılmasını savundu.

He advocates a revision of the rules. - Kuralların bir revizyonunu savunuyor.

savun
{f} defending

No one is defending my country. - Kimse ülkemi savunmuyor.

We are defending the same cause. - Biz aynı nedeni savunuyoruz.

savun
defend

The defenders checked the onslaught by the attackers. - Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.

They defended their country against the invaders. - Onlar istilacılara karşı ülkelerini savundular.

savun
argue for
savun
stick up for

I will never forgive you because you did not stick up for me at the meeting. - Beni toplantıda savunmadığın için seni asla affetmeyeceğim.

Finnisch - Türkisch

Definition von savunulamaz im Finnisch Türkisch wörterbuch

savun
duman çıkarmak
savun
hiddetlenmek
savun
keskin kokulu gaz
savunulamaz
Favoriten