O, bir süre burada yaşadı. - He lived here for a time.
O, bir süre burada yaşadı.
He lived here for a time.
Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi. - The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt.
Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.
The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt.