General, onun konuşmasını kesmeden, onun ağır fildişi sopasıyla onun kafasına vurdu; barbar düştü.
- The general, without interrupting his speech, hit him on the head with his heavy ivory stick; the barbarian fell.
Uygar bir insanın derisinin altına bakın ve bir barbar bulacaksınız.
- Look under the skin of a civilized man and you will find a barbarian.
Onlar, barbar dediklerinden çok daha vahşidirler.
- They are much more savage than those they call barbarians.
Kendilerine uygar diyorlar ama barbar dedikleri kadar vahşiler.
- They call themselves civilized, but they're just as savage as those they call barbarians.