Servetine rağmen, memnun değil.
- Despite his riches, he's not contented.
O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir.
- Now that he's retired, Yves can look forward to a contented and placid life.
Sami, Leyla'yı tatmin etmek için her şeyi yaptı.
- Sami did everything to satisfy Layla.
Tom'u tatmin etmek zor.
- Tom is hard to satisfy.
Memnun kalmadılar mı?
- Weren't they satisfied?
Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
- My boss is not satisfied with my TPS reports.
Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek bir şey diyecektir.
- Some doctors will say anything to satisfy their patients.
Onu memnun etmek imkansızdır.
- He's impossible to satisfy.
Tom mutlu görünüyordu.
- Tom seemed to be contented.
Tom mutlu görünüyordu.
- Tom seemed contented.
Tom hiç tatmin olmuş gibi görünüyor.
- Tom never seems satisfied.
Biz tatmin olmuş değiliz.
- We're never satisfied.
Seni karşılamak için seçildim.
- I was chosen to satisfy you.
Tom Mary'nin çalışmasından memnun olmaktan uzaktır.
- Tom is far from satisfied with Mary's work.
Öğretmen sonuçtan memnun olmaktan uzaktı.
- The teacher was far from satisfied with the result.
Mary'nin tatmin olmak için her türlü sebebi vardı.
- Mary had every reason to be satisfied.
Yemek onun açlığını tatmin etti.
- The meal satisfied his hunger.
Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.
- Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches.
Bu Tom'u tatmin etmedi ve onlar arasındaki ilişki soğudu.
- This did not satisfy Tom, and the relationship between them cooled.
Çözümün zaman alacağı konusundaki açıklaması kimseyi tatmin etmedi.
- His explanation that a solution would take time didn't satisfy anyone.
Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
- My boss is not satisfied with my TPS reports.
Ben restoranın servisinden memnun değilim.
- I'm not satisfied with the restaurant's service.
Tom asla halinden memnun değildi.
- Tom never was contented.
Müşterileri hoşnut tutmalıyız.
- We must keep the customers satisfied.
Ben de hoşnut değilim.
- I'm not satisfied either.
Doyurucu bir yemekti.
- It was a satisfying meal.
I shall now die contented, breathed, since I have lived to see the present day..
The complex numbers satisfy \exists x:x^2+1=0.
... Number two, don't just be satisfied with applying that ...
... He doesn't want them to be satisfied with a paragraph. ...