O, genel olarak, tatmin edici bir öğrenci.
- He is, on the whole, a satisfactory student.
Onun raporu bir bütün olarak tatmin ediciydi.
- His paper was, on the whole, satisfactory.
Onun açıklaması hiç bir şekilde tatminkâr değildi.
- His explanation was by no means satisfactory.
Onun açıklaması hiç bir şekilde tatminkâr değildir.
- His explanation is by no means satisfactory.
Onun açıklaması hiç bir şekilde tatminkâr değildi.
- His explanation was by no means satisfactory.
Onun açıklaması hiç bir şekilde tatminkâr değildir.
- His explanation is by no means satisfactory.