satın almacı

listen to the pronunciation of satın almacı
Türkisch - Englisch
buyer
purchasing agent
satın al
{f} bought

I bought a bottle of beer at the liquor store. - Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.

He bought books at random. - O, rastgele kitap satın aldı.

satın al
{f} purchase

I purchased a new car last week. - Geçen hafta yeni bir araba satın aldım.

Many Americans protested the purchase of Alaska. - Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.

satın al
{f} purchasing

Purchasing power has greatly fallen. - Satın alma gücü çok düştü.

I think you should probably see someone from Purchasing. - Sanırım muhtemelen Satın almadan biriyle görüşmen gerekiyor.

satın al
{f} merchandising
satın al
{f} merchandised
satın al
{f} merchandise
satın al
{f} buy

What do you want to buy? - Ne satın almak istiyorsun?

I love buying on eBay. - eBay'dan satın almayı çok seviyorum.

satın al
{f} buying

I cannot afford buying a used car. - Kullanılmış bir araba satın alamam.

I love buying on eBay. - eBay'dan satın almayı çok seviyorum.

Türkisch - Türkisch
Satın alma işlerini yürüten kimse, mubayaacı
satın almacı
Favoriten