satın alarak

listen to the pronunciation of satın alarak
Türkisch - Englisch
merchandising
buying

What are you doing buying a house that expensive? - O kadar pahalı bir ev satın alarak ne yapıyorsunuz?

What are you doing buying a house? - Bir ev satın alarak ne yapıyorsun?

purchasing
satın alarak stoklamak
buy in
satın al
{f} bought

I bought a bottle of beer at the liquor store. - Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.

I bought a new personal computer yesterday. - Dün yeni bir PC satın aldım.

satın al
{f} purchase

At last, they purchased freedom with blood. - Nihayet, onlar kanla özgürlüğü satın aldı.

Many Americans protested the purchase of Alaska. - Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.

satın al
{f} purchasing

Purchasing power has greatly fallen. - Satın alma gücü çok düştü.

I think you should probably see someone from Purchasing. - Sanırım muhtemelen Satın almadan biriyle görüşmen gerekiyor.

satın al
{f} merchandising
satın al
{f} merchandised
satın al
{f} merchandise
satın al
{f} buy

I will only buy the car if they repair the brakes first. - Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.

Please do not buy it. - Lütfen onu satın alma.

satın al
{f} buying

I love buying on eBay. - eBay'dan satın almayı çok seviyorum.

I went to the department store with a view to buying a present. - Ben bir hediye satın almak amacıyla bir alışveriş merkezine gittim.

satın alarak
Favoriten