I bought a new personal computer yesterday.
- Dün yeni bir PC satın aldım.
I bought a bottle of beer at the liquor store.
- Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.
We purchased a new house for eighty thousand dollars.
- Seksen bin dolara yeni bir ev satın aldık.
Many Americans protested the purchase of Alaska.
- Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.
The Argentine president said that diabetes is a disease of people with high purchasing power.
- Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.
Purchasing power has greatly fallen.
- Satın alma gücü çok düştü.
I love buying on eBay.
- eBay'dan satın almayı çok seviyorum.
Please do not buy it.
- Lütfen onu satın alma.
I cannot afford buying a used car.
- Kullanılmış bir araba satın alamam.
I never go out without buying something.
- Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.