sarhoşluk; sarhoşluk

Türkisch - Englisch

Definition von sarhoşluk; sarhoşluk im Türkisch Englisch wörterbuch: drunkenness; inebriation
sarhoşluk: inebriety
sarhoşluk: being drunk
sarhoşluk: jag
sarhoşluk: drunkenness, inebriation, intoxication; being high
sarhoşluk: drunkenness; exhiliration, intoxication
sarhoşluk: souse
sarhoşluk: ebriety
sarhoşluk: drunk
Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN. - Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
sarhoşluk: intoxication
sarhoşluk: crapulence
sarhoşluk: drunkenness
Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN. - Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
sarhoşluk: grogginess
sarhoşluk: inebriation

Türkisch - Türkisch

Definition von sarhoşluk; sarhoşluk im Türkisch Türkisch wörterbuch
sarhoşluk: Dalgınlık, şaşkınlık: "Deniz rüzgârı yüzümdeki sarhoşluğu yıkadı."- Y. Z. Ortaç
sarhoşluk: Sarhoş olma durumu, esriklik: "... ruhunda, dimağında, sinirlerinde kalan o sarhoşluğa benzer lezzet bozulacak sanıyordu."- Ö. Seyfettin
sarhoşluk: Sarhoş olma durumu, esriklik
sarhoşluk: Dalgınlık, şaşkınlık

sarhoşluk; sarhoşluk

Silbentrennung

sar·hoş·luk; sar·hoş·luk

Historie

Favoriten