sarcastic inversion thereof

listen to the pronunciation of sarcastic inversion thereof
Englisch - Türkisch

Definition von sarcastic inversion thereof im Englisch Türkisch wörterbuch

great
{s} ulu

Bu ülkeyi yine ulu yapmak için ileri görüşlü bir öndere ihtiyacımız var. - We need a forward-looking leader to make this country great again.

Bir ulusun büyük olması için mutlaka güçlü olması gerekmez. - A nation need not necessarily be powerful to be great.

great
muhteşem

Tom ekranda ne oynarsa oynasın, muhteşem görünüyor. - No matter what he plays on the screen, Tom looks great.

Muhteşem bir yardımcısın. - You've been a great help.

great
büyük (derece/miktar)
great
dağlar kadar
great
hayvani
great
mühim
great
harika

Bu pilavın harika tadı var. - This pilaf tastes great!

Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın. - You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great.

great
kocaman

Cılız bir kıvılcım kocaman bir aleve dönüşebilir. - A tiny spark may become a great flame.

great
koca

Kocasının bir kazada hayatını kaybettiği haberi ona büyük bir şok oldu. - The news that her husband had been killed in an accident was a great shock to her.

Kocasının hastalığı ona büyük endişeye yol açtı. - Her husband's illness caused her great anxiety.

great
önemli

Bu, çok önemli bir konu. - This is a matter of great importance.

Vergi artışları hayatlarımızı önemli ölçüde etkiledi. - The tax increases affected our lives greatly.

great
nefis
great
çok iyi

Aşağıdaki talimatlarda çok iyi değilim. - I'm not so great at following directions.

Çok iyi hissetmiyorum. - I haven't been feeling so great.

great
müthiş

Avukatın müthiş profesyonel yeteneği sayesinde çok sayıda müvekkili var. - Because of his great professional skill, the lawyer has a large number of clients.

O kadar müthiş değil. - It's not all that great.

great
yetenekli

Senin harika yeteneğin var. Sen gerçekten yeteneklisin. - You have great talent. You are truly gifted.

great
{s} büyük

İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım. - I had great difficulty in finding my ticket at the station.

Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi. - India was governed by Great Britain for many years.

great
{s} iyi

İyi sağlık büyük bir nimettir. - Good health is a great blessing.

Bob ve ben çok iyi arkadaşlarız. - Bob and I are great friends.

Englisch - Englisch
great
sarcastic inversion thereof

    Silbentrennung

    sar·cas·tic in·ver·sion there·of

    Türkische aussprache

    särkästîk învırjın therʌv

    Aussprache

    /särˈkastək ənˈvərᴢʜən ˌᴛʜeˈrəv/ /sɑːrˈkæstɪk ɪnˈvɜrʒən ˌθɛˈrʌv/
Favoriten