sarcastic inversion thereof

listen to the pronunciation of sarcastic inversion thereof
Englisch - Türkisch

Definition von sarcastic inversion thereof im Englisch Türkisch wörterbuch

great
{s} ulu

Bu ülkeyi yine ulu yapmak için ileri görüşlü bir öndere ihtiyacımız var. - We need a forward-looking leader to make this country great again.

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım. - Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.

great
muhteşem

Anne sevgisi en muhteşem şeydir. - Maternal love is the greatest thing.

Tom gerçekten muhteşem zaman geçirdi. - Tom had a really great time.

great
büyük (derece/miktar)
great
dağlar kadar
great
hayvani
great
mühim
great
harika

Sonunda harika bir çözüm buldum. - I finally came up with a great idea.

Bu pilavın harika tadı var. - This pilaf tastes great!

great
kocaman

Cılız bir kıvılcım kocaman bir aleve dönüşebilir. - A tiny spark may become a great flame.

great
koca

Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi. - Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.

Kocasının bir kazada hayatını kaybettiği haberi ona büyük bir şok oldu. - The news that her husband had been killed in an accident was a great shock to her.

great
önemli

O çok önemli bir adam. - He is a man of great importance.

Vergi artışları hayatlarımızı önemli ölçüde etkiledi. - The tax increases affected our lives greatly.

great
nefis
great
çok iyi

Aşağıdaki talimatlarda çok iyi değilim. - I'm not so great at following directions.

O kayakta çok iyidir. - She is great at skiing.

great
müthiş

Bu müthiş bir fırsat. - It's a great opportunity.

Zaman müthiş bir öğretmendir, ama ne yazık ki tüm öğrencilerini öldürür. - Time is a great teacher, but unfortunately it kills all its pupils.

great
yetenekli

Senin harika yeteneğin var. Sen gerçekten yeteneklisin. - You have great talent. You are truly gifted.

great
{s} büyük

İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım. - I had great difficulty in finding my ticket at the station.

İngiltere ve İskoçya, 1 Mayıs 1707'de birleşti ve Büyük Britanya Krallığı'nı oluşturdu. - England and Scotland were unified on May 1, 1707, to form the Kingdom of Great Britain.

great
{s} iyi

Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın. - You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great.

Bob ve ben çok iyi arkadaşlarız. - Bob and I are great friends.

Englisch - Englisch
great
sarcastic inversion thereof

    Silbentrennung

    sar·cas·tic in·ver·sion there·of

    Türkische aussprache

    särkästîk învırjın therʌv

    Aussprache

    /särˈkastək ənˈvərᴢʜən ˌᴛʜeˈrəv/ /sɑːrˈkæstɪk ɪnˈvɜrʒən ˌθɛˈrʌv/
Favoriten