sarımsaklı

listen to the pronunciation of sarımsaklı
Türkisch - Englisch
garlicky
alliaceous
sarımsaklı ekmek
garlic bread

Tom ate a piece of garlic bread. - Tom bir parça sarımsaklı ekmek yedi.

sarımsak
{i} garlic

Tom ate a piece of garlic bread. - Tom bir parça sarımsaklı ekmek yedi.

Garlic is used to improve the taste of food. - Sarımsak yemeğin lezzetini artırmak için kullanılır.

sarımsak
ramson
Türkisch - Türkisch
İçinde sarımsak bulunan
Sarımsak
(Osmanlı Dönemi) SİR
Sarımsak
(Osmanlı Dönemi) SUM
sarımsak
Zambakgillerden, 25-100 cm yükseklikte, yapraklarında, saplarında ve toprak altındaki soğanında kokulu yağ bulunan bir kültür bitkisi
sarımsak
Zambakgillerden, 25-100 cm yükseklikte, yapraklarında, saplarında ve toprak altındaki soğanında kokulu yağ bulunan bir kültür bitkisi (Allium sativum)
sarımsak
Bu bitkinin baharat olarak kullanılan dişli bölümü
sarımsaklı
Favoriten