sansürlenmemiş

listen to the pronunciation of sansürlenmemiş
Türkisch - Englisch
(Basın) uncensored
{s} not censored
unedited; not having had objectionable content removed
not subject to censorship; "uncensored news reports"
not subject to censorship; "uncensored news reports
sansürle
{f} censor

I don't censor their articles. - Onların sözleşmelerini sansürlemem.

I wonder what country will censor Tatoeban first. - Ben Tatoeba'yı ilk olarak hangi ülkenin sansürleyeceğini merak ediyorum.

sansürle
bowdlerize
sansürle
{f} censoring

Censoring won't hide the truth. - Sansürlemek gerçeği saklamaz.

sansürlenmemiş
Favoriten