Tom el arabasını kum ile doldurdu.
- Tom filled the wheelbarrow with sand.
Maskeler sarı kum tozunu,polenlerden dahada küçük,ne kadar iyi engelleyebilir?Sanırım o polenden oldukça daha fazla bir baş belasıdır.
- Just how well can masks block the, even smaller than pollen, yellow sand dust? I think it much more of a nuisance than pollen.
Polonya'nın bütün Baltık kıyıları kumsallardan oluşur.
- The whole Baltic coast of Poland is made up of sandy beaches.
Birkaç çocuk kumsalda oynuyor.
- Several children are playing on the sandy beach.
Bu tuvalet kağıdı zımpara kağıdı gibi.
- This toilet paper is like sandpaper.
Bu tuvalet kağıdı, zımpara kağıdı gibi hissettiriyor.
- This toilet paper feels like sandpaper.
Tom ona kum gelincikler yapmayı pratik yapmaya bir fırsat verdiği için çoğunlukla plajda olmayı seviyor.
- Tom likes being on the beach mostly because it gives him an opportunity to practice making sand stoats.
Plajdaki kum beyazdı.
- The sand on the beach was white.
Somon nehre gider ve yumurtalarını kuma yumurtlar.
- Salmon go up the river and lay their eggs in the sand.
Kafasını, deve kuşu gibi kuma gömdü.
- He stuck his head in the sand like an ostrich.