Tom found a chest buried in the sand.
- Tom kumda gömülü bir sandık buldu.
Is everything that belongs to you in that chest?
- Sana ait olan her şey o sandıkta mı?
Tom is carefully stacking the boxes.
- Tom sandıkları dikkatle yığıyor.
Winston doesn't want to buy a book, because he already has many boxes full of books.
- Winston bir kitap satın almak istemiyor, çünkü zaten birçok sandık dolusu kitabı var.
The people will decide at the ballot box.
- İnsanlar sandıkta karar verecek.
One crate is still missing.
- Bir sandık hâlâ kayıp.
We have to find out what's in the crate.
- Sandıkta ne olduğunu bulmak zorundayız.