Muhabir: Bana bir örnek verebilir misin?
- Reporter: Can you give me an example?
Twitter, saçmalıklara iyi bir örnektir.
- Twitter is a good example of absurdity.
Bana bir misal verebilir miydiniz?
- Could you give me an example?
Şimdiye kadar ilk kez bir misal verdim.
- This is the first time I've ever given an example.
Biz onun dersini izlemeliyiz.
- We should follow his example.
Mesela, bu bir aşk şarkısı.
- For example, this is a love song.
Hayvanları seviyorum, mesela kediler ver köpekleri.
- I like animals, for example, cats and dogs.