Olmasını düşündüğüm ile aynı değildi.
- He wasn't the same as I thought he'd be.
Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.
- Our teacher also said that her wedding wouldn't be the same as other people's; we asked how it would be different, but she didn't say.
... that is the same as us, ...
... And that's not the same as a demand. ...