sakladığın

listen to the pronunciation of sakladığın
Türkisch - Englisch
hide from
sakla
(Bilgisayar) keep

He is capable of keeping a secret when he wants to. - O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir.

She can never keep a secret. - O, asla sır saklayamaz.

sakla
hid

Jack hid the dish he had broken, but his little sister told on him. - Jack kırdığı tabağı sakladı fakat küçük kız kardeşi onu gammazladı.

Please hide the blueberry jam where Takako can't see it. - Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.

sakla
lay away
sakla
cache
sakla
withhold from
sakla
tuck away
sakla
keep back
sakla
withheld from
sakla
{f} hiding

Hiding from the police, Dima spent the night in a dumpster. - Polisten saklandığı için, Dima geceyi bir çöplükte geçirdi.

Tom was hiding in the mountains. - Tom dağlarda saklanıyordu.

sakla
stow
sakla
salt away
sakla
store up
sakla
{f} stowing
sakla
kept back
sakla
hide

Hide this in a safe place. I don't want anyone getting their hands on it. - Bunu güvenli bir yerde sakla. Ona kimsenin dokunmasını istemiyorum.

I have nothing to hide. - Saklayacak bir şeyim yok.

sakla
keptback
sakla
tuck#away
sakla
store#up
sakla
stash

Tom ate all the food I had stashed. - Tom sakladığım bütün yemeği yedi.

Fadil stashed the weapons in the car. - Fadıl silahları arabada sakladı.

sakla
keepback
sakla
dissemble
sakla
storeup
sakla
tuckaway
sakladığın
Favoriten