Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

saklısız

listen to the pronunciation of saklısız
Türkisch - Englisch
heart-to-heart
A heart-to-heart is a conversation between two people, especially close friends, in which they talk freely about their feelings or personal problems. I've had a heart-to-heart with him. a conversation in which two people say honestly and sincerely what they really feel about something
an intimate talk in private; "he took me aside for a little heart-to-heart
saklı
{s} hidden

Tom knows where the money is hidden. - Tom paranın nerede saklı olduğunu biliyor.

Tom knew what was hidden in the cave. - Tom mağarada neyin saklı olduğunu biliyordu.

saklı
ulterior
saklı
implicit
saklı
reserved
saklı
latent
saklı
shrouded
saklı
embedded
saklı
in hiding
saklı
arcane
saklı
secret

It seems that she is keeping that secret. - Görünen o ki, o sırrı saklıyor.

There's no reason to keep it a secret. - Onu saklı tutmak için hiçbir neden yok.

saklı
covert
saklı
concealed
saklı
veiled
saklı
behind

I keep my money in a hole behind a painting in my bedroom. - Paramı yatak odamdaki bir tablonun arkasındaki bir delikte saklıyorum.

What do you have hidden behind your back? - Arkanda saklı ne var?

saklı
(Hukuk) inner
saklı
perdue
saklı
law legally guaranteed (right)
saklı
(something) which is kept or stored (in)
saklı
perdu
saklı
close
saklı
hidden, concealed (in); (something) which is kept secret (from)
saklı
inward
saklı
hidden, concealed; secret, covert; reserved, put aside; legally guaranteed
saklı
covered
saklı
clandestine
saklı
snug
saklı
privy
saklı
(something) which is saved (for)
saklı
crypto
saklı
esoteric
saklı
subterranean
saklı
sibyl
saklı
secluded
Türkisch - Türkisch

Definition von saklısız im Türkisch Türkisch wörterbuch

Saklı
(Hukuk) MAHFUZ
saklı
Başkalarından gizlenen, gizli tutulan, hafi
saklı
Başkalarından gizlenen, gizli tutulan, hafi: "Birbirlerinden saklı hiçbir işleri yoktur."- B. Felek
saklı
Saklanmış olan
saklı
Elde tutulan, mahfuz
saklı
Saklanmış olan: "Saklı, gizli demektir; sır manasına da gelir."- R. H. Karay
saklı
Gizli bir yere konarak kaybolması veya çalınması önlenen
saklısız
Favoriten