sakatla

listen to the pronunciation of sakatla
Türkisch - Englisch
{f} hamstrung
{f} mutilated
{f} hamstring
{f} maimed

Sami killed, maimed, and raped women. - Sami kadınları öldürdü, sakatladı ve onlara tecavüz etti.

The cat maimed three squirrels. - Kedi üç sincabı sakatladı.

{f} hamstringed
{f} maiming
{f} crippled

He was crippled by the accident. - O, kaza tarafından sakatlandı.

Tom was crippled by the accident. - Tom kaza tarafından sakatlandı.

mutilate
{f} crippling
maim

War maims people, not only physically but also mentally. - Savaş insanları sadece fiziksel olarak değil aynı zamanda zihinsel olarak da sakatlar.

Sami killed, maimed, and raped women. - Sami kadınları öldürdü, sakatladı ve onlara tecavüz etti.

cripple

Tom was crippled by the accident. - Tom kaza tarafından sakatlandı.

He was crippled by the accident. - O, kaza tarafından sakatlandı.

sakatlamak
{f} mutilate
sakatlamak
{f} injure
sakatlamak
cripple
sakat
cripple

It's because of you that I'm a cripple! - Senin yüzünden ben bir sakatım!

Tom was crippled by the accident. - Tom kaza tarafından sakatlandı.

sakat
disabled
sakat
crippled

The victim was crippled by dogs. - Kurban köpekler tarafından sakat bırakılmıştı.

Tom was crippled by the accident. - Tom kaza tarafından sakatlandı.

sakat
Handicapped person
sakat
handicapped
sakat
{s} funny
sakat
{s} game

One of the players was hurt during the game. - Oyunculardan biri oyun sırasında sakatlandı.

sakatlamak
disable
sakatlamak
{f} maim
sakat
(Argo) gimpy
sakat
shaky
sakat
malformation
sakat
risky
sakat
insecure
sakat
hamstrung
sakat
maimer
sakat
untrustworthy
sakat
shifty
sakat
wobbly
sakat
(Tıp) unsound
sakat
unwholesome
sakat
wonky
sakat
knacker
sakat
maimed

Sami killed, maimed, and raped women. - Sami kadınları öldürdü, sakatladı ve onlara tecavüz etti.

The cat maimed three squirrels. - Kedi üç sincabı sakatladı.

sakat
hamstringed
sakat
infirm
sakat
unsound, (plan, project, job) which has a serious drawback or drawbacks
sakat
crock
sakat
disabled, crippled, handicapped, lame, game; risky, insecure; untrustworthy, shifty; wobbly, shaky; invalid, cripple
sakat
unsound, broken (piece of furniture)
sakat
invalid
sakat
ungrammatical, faultily constructed (phrase, sentence)
sakat
defective
sakat
lame duck
sakat
(physically) disabled (person); handicapped (person); (someone) who has a defect in (a part of his body): Adam gözlerinden sakat. The man has defective vision
sakat
lame
sakat
incapable of working
sakat
gammy
sakat
unsound, defective, deformed, crippled, maimed, or mutilated (part of a human body)
sakat
malformed
sakat
flaw
sakatlamak
lame
sakatlamak
mar
sakatlamak
hamstring
sakatlamak
to disable (someone) physically; to cripple; to maim, mutilate
sakatlamak
to disable, to cripple, to mutilate, to maim
sakatlamak
flaw
sakatlamak
(yarış atını) nobble
sakatlamak
to spoil the shape or appearance of (something)
Türkisch - Türkisch

Definition von sakatla im Türkisch Türkisch wörterbuch

SAKAT
(Osmanlı Dönemi) Yanlışlık yazıda veya sözde
SAKAT
(Osmanlı Dönemi) Bir tarafı bozuk, eksik veya asla bir işe yaramaz olan
Sakat
engelli
Sakatlamak
illet etmek
sakat
Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan (canlı): "Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul."- Y. K. Karaosmanoğlu
sakat
Bozuk veya eksik (şey)
sakat
Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan (canlı)
sakat
Kabuk bağlamış yara
sakatlamak
Sakat bir duruma getirmek, sakat etmek
sakatlamak
Bozmak
sakatla
Favoriten