Ben denize açılmak istedim.
- I wanted to go sailing.
Tom'un neden gelecek hafta bizimle denize açılmak istemediğini bilmiyorum.
- I don't know why Tom doesn't want to go sailing with us next week.
Rüzgar durduktan sonra, tekneyle açık denize yelken açalım.
- After the wind has stopped, let's sail the boat off to the open sea.
Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.
- God provides the wind, but man must raise the sails.
O, onunla birlikte yelkenli turuna gitmeye can atıyordu.
- She was looking forward to going sailing with him.
Tom küçük yelkenlilere kaptanlık yapmaktan hoşlanır.
- Tom likes to skipper small sailboats.
Bu gemi sefere çıkmak üzeredir.
- The ship is about to set sail.
Gemi burnun etrafını dolaştı.
- The ship sailed around the cape.
Tom hâlâ Mary ile yelken açmak istiyor.
- Tom still wants to go sailing with Mary.
Ben de seninle yelken açmak için sabırsızlıkla bekliyorum.
- I'm looking forward to going sailing with you.
Tom'la deniz yolculuğuna gitmeyi gerçekten dört gözle bekliyorum.
- I'm really looking forward to going sailing with Tom.
Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.
- God provides the wind, but man must raise the sails.
Ben rüzgarın yönünü değiştiremem, ama her zaman benim hedefe ulaşmak için benim yelkenleri ayarlayabilirim.
- I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.
Tom kiminle denize açılmak istedi?
- Who did Tom want to go sailing with?
Ben denize açılmak istedim.
- I wanted to go sailing.
Let's go for a sail.
We caught three sails today.
It really took the wind out of his sails to know that even if he won the match, he could only place fourth in the tournament.
... For tacking into the wind, he uses triangular sails, ...