O seyrek olarak kiliseye gider.
- He rarely goes to church.
Benim için bu nadir kitabı bulabilir misin?
- Can you obtain this rare book for me?
Araraquara'da nadir bir Amerikan papağanı satın aldım.
- I bought a rare macaw in Araraquara.
O seyrek olarak kiliseye gider.
- He rarely goes to church.