sahip olmanın

listen to the pronunciation of sahip olmanın
Türkisch - Englisch
to having
sahip ol
had

I have more money than I had last year. - Geçen yıl sahip olduğumdan daha fazla param var.

I wish I could get back the tone and nimbleness I once had. - Keşke bir zamanlar sahip olduğum tonu ve atikliği geri alabilsem.

sahip ol
got possession of
sahip ol
have

With Windows, you have to have extensions or it won't read your files. - Windows ile eklentilere sahip olmak zorundasın,yoksa o dosyalarını okumaz.

It must be nice to have friends in high places. - Yüksek yerlerde arkadaşlara sahip olmak güzel olmalı.

sahip ol
possess

Happiness isn't merely having many possessions. - Mutluluk sadece birçok mala sahip olmak değildir.

Honor is the most precious thing we possess. - Onur sahip olduğumuz en değerli şey.

sahip ol
get possession of
sahip ol
{f} having

Not wanting is the same as having. - İstemek sahip olmakla aynı değildir.

I count myself lucky in having good health. - İyi bir sağlığa sahip olduğum için, kendimi şanslı sayıyorum.

sahip ol
has
sahip ol
{f} possessed
sahip olmanın
Favoriten