sahip olmak(akk.alır)

listen to the pronunciation of sahip olmak(akk.alır)
Türkisch - Englisch

Definition von sahip olmak(akk.alır) im Türkisch Englisch wörterbuch

sahip olmak
have

With Windows, you have to have extensions or it won't read your files. - Windows ile eklentilere sahip olmak zorundasın,yoksa o dosyalarını okumaz.

If you are going abroad, it's necessary to have a passport. - Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.

sahip olmak
possess

Someday, I would like to possess a sailboat. - Günün birinde, bir yelkenliye sahip olmak istiyorum.

Happiness isn't merely having many possessions. - Mutluluk sadece birçok mala sahip olmak değildir.

sahip olmak
own

Tom has to have everything his own way. - Tom her şeye kendi yoluyla sahip olmak zorunda.

It is one thing to own a library; It is quite another to use it wisely. - Bir kütüphaneye sahip olmak başka bir şey, onu akıllıca kullanmak çok daha başka bir şey.

hakkına sahip olmak
be entitled to
sahip olmak
(Hukuk) enjoy
en son teknolojiye sahip olmak
be up to date
sahip olmak
has

Has having so much money made you happy? - Bu kadar çok paraya sahip olmak seni mutlu etti mi?

Layla has always wanted to have her own business. - Leyla her zaman kendi işini sahip olmak istedi.

sahip olmak
have (got)
sahip olmak
lay one's hands on
sahip olmak
be in possession of
sahip olmak
have got
sahip olmak
get possession of
sahip olmak
come by
sahip olmak
have possession of
sahip olmak
get one's hands on
sahip olmak istemek
aspire
sahip olmak isteyen
possessive
ciddi sonuçlara sahip olmak
have serious consequences
derin bilgiye sahip olmak
have a wide acquaintance with
gerekli niteliklere sahip olmak
be qualified to
gerekli niteliklere sahip olmak
habilitate
geçiş hakkına sahip olmak
to have the right of way
role sahip olmak
have a role
sahip olmak
to have (got), to own, to possess, to hold, to enjoy
sahip olmak
1. to become the owner of, acquire. 2. to get (someone, something) under control, do something about (someone, something that's misbehaving). 3. (Konuşma Dili) to have sexual intercourse with, lay (a virgin)
sahip olmak
possess oneself of
sahip olmak
have, has
sahip olmak
be possessed of
tercih hakkına sahip olmak
have preference
veto hakkına sahip olmak
(Hukuk) to possess a right of veto
yeniden sahip olmak
repossess
Türkisch - Türkisch

Definition von sahip olmak(akk.alır) im Türkisch Türkisch wörterbuch

sahip olmak
Mülkiyetinde olmak, elinde bulundurmak
sahip olmak(akk.alır)
Favoriten