sadaka

listen to the pronunciation of sadaka
Türkisch - Englisch
alms, charity
charity

They are living on charity. - Onlar sadaka ile yaşıyorlar.

I give charity almost every day. - Neredeyse her gün sadaka veririm.

Islam alms (anything given freely to a poor person)
handout
alms

One should give alms to the poor. - Biri fakirlere sadaka vermeli.

Why are you begging for alms, Diogenes? - In order to teach generosity. - Neden sadaka için yalvarıyorsun, Diogenes? Cömertlik öğretmek için.

(Ticaret) relief
eleemosynary
benefaction
sadaka taşı
(Tarih) Alms stone
sadaka vermek
Give alm
sadaka alan kimse
almsman
sadaka gibi
beggarly
sadaka kutusu
poor box
sadaka verme
almsgiving
sadaka vermek
relieve
Ayasofya'da dilenip Sultanahmet'te sadaka/zekât vermek
to beg and then spend some of the alms on keeping up appearances
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Allah rızâsı için fakirlere verilen mal, para, ilim gibi insanın muhtaç olduğu her hangi bir şey. (Asr-ı Saâdette fukara-i müslimîn için toplanan zekâta dahi bu nâm verilirdi.) (Bak: Belâ)(...Ehl-i keşiften rivayeten bu geçen Ramazanda Ehl-i Sünnet ve Cemaat için bir ferec, bir fütuhat olacağını haber verdikleri halde zuhur etmedi. Böyle ehl-i velâyet ve keşif, neden hilâf-ı vâki haber veriyorlar? Benden sordular. Ben de birden sünuhat kabilinden olarak verdiğim cevabın muhtasarı şudur: Hadis-i Şerifte vâri
(Osmanlı Dönemi) Allah rızâsı için fakirlere verilen para, mal v. s. gibi şeyler
Yoksullara yardım olarak karşılıksız verilen şey
Yoksullara yardım olarak karşılıksız verilen şey: "Sen bana niye söylemedin? Sadaka verirdik, adak adardık."- M. Ş. Esendal
Dilenciye verilen para
sadaka taşı
(Tarih) (eski) Bir buçuk, iki metre yüksekliğinde, genellikle mermerden yapılan, üst kısmının ortasına çanağa benzer bir oyuk açılarak genellikle cami avlusuna, içine sadaka atılması için yerleştirilen taş sütun
sadaka
Favoriten