Definition von s-band im Englisch Türkisch wörterbuch
- band
- {i} grup
Grup, gelecek turla ilgili çok heyecanlı.
- The band are very excited about their upcoming tour.
Senin en sevdiğin grup hangisidir?
- What's your favorite band?
- band
- {i} bando
Tom o zaman o bandoyu hiç duymadı bile.
- Tom had never even heard of that band at that time.
Askeri bando üyeleri çok mutlu görünüyordu.
- The brass band members looked very happy.
- band
- {i} takım
- band
- {i} orkestra
Bu kulüpte canlı bir orkestra ya da bir DJ var mı?
- Is there a live band or a DJ in this club?
Bir caz orkestrasında bas gitar çalıyorum.
- I play bass in a jazz band.
- rubber band
- paket lastiği
Bir sürü paket lastiğim var.
- I have lots of rubber bands.
- band
- {f} şerit yapmak
- band
- {i} mızıka
- band
- {i} bant
Bu hizmeti kullanmak için yeterli bant genişliğine sahip değiliz.
- We don't have enough bandwidth to use that service.
- band
- {i} kemer
- band
- {i} çete
- band
- {f} bantla
- band
- sürü
Festivalde bir sürü büyük gruplar vardı.
- There were a lot of great bands at the festival.
Bir sürü paket lastiğim var.
- I have lots of rubber bands.
- band
- birleşmek
- band
- saz takımı
- band
- kelepçe
- band
- çalgı takımı
- band
- zümre
- band
- tasma
- band
- sırım
- band
- (Denizbilim) görünge
- band
- şebeke
- band
- seril
- band
- (Dilbilim) kuşak aralığı
- band
- kolan
- band dryers
- (Gıda) bantlı kurutucular
- band saws
- şerit testereler
- band width
- (Bilgisayar) kuşak genişliği
- broad band
- kolan
- broad band
- geniş bant
- conveyor band
- (Denizbilim) taşıyıcı kuşak
- dead band
- ölü bant
- dead band
- (Bilgisayar) kullanılmayan bant
- dual band
- (Telekom) çift bant
- empty band
- boş bant
- error band
- (Bilgisayar) hata kuşağı
- excitation band
- uyarma bandı
- felt band
- keçe band
- guard band
- koruma bandı
- head band
- saç bandı
- history band
- (Bilgisayar) geçmiş bandı
- i band
- (Tıp) i bandı
- rejection band
- (Bilgisayar,Teknik) söndürme bandı
- side band
- yan bant
- stem band
- (Askeri) bodoslama çemberi
- wide band
- (Elektrik, Elektronik) genişbant
- wide band
- (Askeri,Elektrik, Elektronik,Teknik) geniş bant
- wide band voice
- (Askeri) geniş bantlı telsiz telefon
- allowed band
- izinli kuşak
- asbestos brake band
- amyant fren bantı
- band
- kuşak
- band
- türküm
- band
- (together ile) birleşmek
- band
- birlik olmak
- band
- kayış
- band
- şerit
- band
- renk şeridi
- band
- topluluk
- band clutch
- bantlı debriyaj
- band edge
- bant kenarı
- band elimination filter
- bant söndüren filtre
- band expansion factor
- bant genleşme faktörü
- band ignitor tube
- bant ateşleyici tüp
- band merit
- bant kalitesi
- band pass
- bant geçirimi
- band pass filter
- bant geçiren filtre
- band pass tuning
- bant geçiren akort
- band saw
- şerit testere
- band seeding
- şeritvari ekim
- band selector
- bant seçici
- band spectrum
- bant spektrumu
- band stop filter
- bant söndüren süzgeç
- band switch
- bant anahtarı
- band switching
- bant değiştirme
- band together
- biraraya getir
- band together
- birleşmek
- band together
- birlik olmak
- band width
- bant genişliği
- band-pass
- kuşak geçirimi
- band-pass
- bant geçirimi
- band-pass filter
- bantgeçiren filtre
- band-pass tuning
- bantgeçiren akort
- brake band
- fren kuşağı
- brake band adjusting nut
- fren kuşağı ayar somunu
- brake band anchor spring
- fren kuşağı tespit yayı
- brake band lining
- fren kuşağı balatası
- brake band pivot
- fren kuşağı mihveri
- brass band
- bando
Bir bando cadde boyunca uygun adımlarla yürüyüş yapıyor.
- A brass band is marching along the street.
Askeri bando üyeleri çok mutlu görünüyordu.
- The brass band members looked very happy.
- brass band
- mızıka
- broadcast band
- yayın bandı
- cable band
- kablo bileziği
- clear band
- temiz bant
- concert band
- konser bandosu
- conduction band
- iletken bant
- conduction band
- iletken kuşak
- dance band
- dans pisti
- dead band
- ölü kuşak
- driving band
- sevk çemberi
- elastic band
- yuvarlak lastik
- elastic band
- lastik bant
- electron band
- elektron bandı
- electronic band spectrum
- elektronik bant spektrumu
- guard band
- koruyucu bant
- guard band
- güvenlik bandı
- head of a band
- kuşak başı
- inside band brake
- içten bantlı fren
- jazz band
- caz orkestrası
Bir caz orkestrasında bas gitar çalıyorum.
- I play bass in a jazz band.
- k band
- k bandı
- l band
- l bandı
- lower side band
- alt kenar bandı
- military band
- askeri bando
- multi-band
- çok-bantlı
- narrow band
- dar bant
- pass band
- geçirim bandı
- predatory band
- yağmacı çete
- rubber band
- ince lastik halka
- service band
- yayın bandı
- side band
- yan kuşak
- string band
- telli çalgılar orkestrası
- television band
- sınalgı bandı
- wedding band
- tören bandosu
- wrist band
- kol ağzı
- zero line of band
- kuşağın sıfır çizgisi
- Band-Aid
- (Mecazen) Geçici çözüm
Band-aid solutions were used to fix the leak.
- Industrial Scientific Medical band
- İSM (ındustrial Scientific Medical band), birçok ülkede telsiz iletişimi için sertifika veya lisansa gerek olmadan belirli bir çıkış gücü sınırlamasına uyarak, üzerinden yayın yapılabilen banttır
- Single Side Band
- Tek Yan Bant: Taşıyıcısı baskılanmış ses modülasyonu şekli. Genelde kısa dalga frekanslarda banttan yer kazanmak ve düşük güç ile daha verimli iletişim sağlamak amacı ile kullanılır
- a steel band
- bir çelik bant
- absorption band
- absorpsiyon bandı, soğurum kuşağı
- band
- müzik grubu
Bu gece kaç tane müzik grubu çalıyor olacak?
- How many bands will be playing tonight?
Tom müzik grubunun solistiydi.
- Tom is the frontman of the band.
- band aid
- bant yardımı
- band gap
- band aralığı
- band rejection
- bant bastirma
- band saw
- bant testere
- band sawing machine
- (Mühendislik) şerit testere
- band stand
- grup stand
- band wagon
- grup vagon
- band with
- bant ile
- band-basket-crawl
- (Finans) sürünen bantlar içinde değişen kurlar
Karma veya ara döviz kuru rejimlerinin destekleyicisi olan Williamson, sürünen
pariteler ve sürünen bant sistemlerini geliştirerek bunları tek bir parite gibi
dikkate almakta ve buna BBC (band -basket -crawl) adını vermektedir
(Williamson, 1998; 59-79).
- boy band
- erkek grubu
- dead band
- etkisiz aralık
- dead band
- içerisinde, duyumsanan bir değişkenin bir kontrol işlevini başlatmadığı aralık
- elastic band
- elastik bant
- famous swedish rock and roll band
- İsveçli ünlü rock and roll grubu
- gastric band
- (Tıp, İlaç) Mide kelepçesi, gastrik band
- hair band
- saç bandı
- in band
- bandında
- lap band
- (Tıp, İlaç) Mide kelepçesi, gastrik band
- laparoscopic adjustable gastric band
- (Tıp, İlaç) Mide kelepçesi, gastrik band
- marching band
- Bando
- music band
- Müzik grubu
- octave band
- genişliği bir oktav olan frekans spektrumu
- one-man band
- tek kişilik bir grup
- price band
- (Ekonomi) Fiyat bandı, fiyat aralığı
- show band
- gösteri grubu
- spectral band
- spektral band
- swathing band
- band swathing
- sweat band
- ter bandı
- sweat-band
- ter-band
- television band
- televizyon bandı
- transmission band
- iletim bandı
- watch band
- izlemek band
- wedding band
- Alyans, nisan yüzüğü