I think the reason why he killed his wife is still a mystery.
- Sanırım onun karısını öldürme nedeni hâlâ bir sır.
Why he killed himself is still a mystery.
- Onun kendini niçin öldürdüğü hâlâ bir sır.
I promised him to keep it secret.
- Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim.
She can never keep a secret.
- O, asla sır saklayamaz.
He hasn't said anything publicly, but in confidence he told me he's getting married.
- O bana alenen bir şey söylemedi ama sır olarak o bana evleneceğini söyledi.
I told you that in confidence, so why did you tell Jane about it?
- Onu sana sır olarak söyledim, öyleyse niçin Jane'e ondan bahsettin?
The pole vaulter jumped more than seven feet.
- Sırıkla atlamacı, yedi feetten fazla atladı.
The Brazilian athlete Thiago Da Silva won the Olympic pole vault gold medal and set an Olympic record.
- Brezilyalı atlet Thiago Da Silva, Olimpiyat sırıkla atlama altın madalyasını kazandı ve bir olimpiyat rekoru kırdı.
He didn't trust his brother enough to confide in him.
- Ona sır vermek için erkek kardeşine yeterince güvenmiyordu.
I'm telling you this confidentially.
- Bunu sana sır olarak söylüyorum.
He didn't trust his brother enough to confide in him.
- Ona sır vermek için erkek kardeşine yeterince güvenmiyordu.
He didn't trust his brother enough to confide in him.
- Ona sır vermek için erkek kardeşine yeterince güvenmiyordu.
... SIR, I LOVE THAT AWESOME VICTORY DANCE YOU DO-- ...
... - THANK YOU, SIR. - UH-HUH. ...