If she studied hard, she could pass the exam.
- Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
I hope to graduate at the exams.
- Umarım sınavlarda mezun olurum.
Mr White punished the boy for cheating on the examination.
- Bay White sınavda kopye çektiği için çocuğu cezalandırdı.
Careless as she was, she could never pass an examination.
- Dikkatsiz olduğu için, o, bir sınavı asla geçemedi.
I'll do my best on the test.
- Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
Your test papers must be handed in by Monday.
- Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir.
I can't believe I have to sit an exam on Sunday!
- Pazar günü bir sınava girmek zorunda olduğuma inanamıyorum!
You don't have to take an examination.
- Sınava girmek zorunda değilsin.
I have to take an examination in history tomorrow.
- Yarın tarih dersinde sınava girmek zorundayım.
When I was a college student, I always pulled all-nighters before tests.
- Bir üniversite öğrencisiyken her zaman sınavlardan önce bütün gece çalışırdım.