I teach English to the second year classes.
- İkinci sınıflara İngilizce öğretirim.
I teach classes here five days a week.
- Haftada beş gün buradaki sınıflara ders veririm.
We clean our classroom after school.
- Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
Please don't run in the classroom.
- Lütfen sınıfta koşma.
This class consists of 15 boys and 28 girls.
- Bu sınıf 15 erkekten ve 28 kızdan oluşuyor.
There are 40 pupils in this class.
- Bu sınıfta kırk öğrenci var.
She was in the eighth grade.
- O sekizinci sınıftaydı.
He is in the tenth grade.
- O, onuncu sınıfta okuyor.
We should sort the students' names alphabetically.
- Öğrencilerin isimlerini alfabetik sıraya göre sınıflandırmalıyız.
He finished sorting the papers.
- O, evrakları sınıflandırmayı bitirdi.
He ordered the boys not to shout in the classroom.
- Çocuklara sınıfta yüksek sesle konuşmamalarını emretti.
I did some extra credit work in order to pass that class.
- O sınıfı geçmek için biraz ekstra kredi çalışması yaptım.
Classification is not my specialty.
- Sınıflandırma benim uzmanlığım değil.
Putting in place a systematic classification of our archives could be a great time saver.
- Arşivlerimizin sistematik bir sınıflandırmasını yerleştirmek büyük bir zaman tasarrufu olabilir.
In Colombia, the population is classified into social strata ranging from one to six, one being the poorest and six being the richest.
- Kolombiya'da nüfus birden altıya kadar değişen sosyal katmanlara göre sınıflandırılır. Bir en fakir olma ve altı en zengin olma.
Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
- Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
The class was divided into four groups.
- Sınıf dört gruba ayrıldı.
Next to him, I'm the fastest runner in our class.
- Onun yanında, ben bizim sınıfta en hızlı koşucuyum.
Please don't run in the classroom.
- Lütfen sınıfta koşmayın.
On a scale of 1 to 10, please rate your proficiency in the following languages.
- 10 a 1 ölçeğinde, lütfen aşağıdaki dillerdeki yeterliliğini sınıflandır.
Form is temporary, class is permanent.
- Biçim geçici, sınıf kalıcıdır.
Since graduation fifteen years ago I have never run into my former classmates.
- On beş yıl önceki mezuniyetten beri eski sınıf arkadaşlarımla hiç karşılaşmadım.