I ran into an old classmate of mine on my way to the station.
- İstasyona giderken eski bir sınıf arkadaşıma rastladım.
Tom and Mary were classmates.
- Tom ve Mary sınıf arkadaşıydı.
He's getting along well with all of his classmates.
- O, tüm sınıf arkadaşları ile iyi geçinir.
There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
- Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.