sıkışarak

listen to the pronunciation of sıkışarak
Türkisch - Englisch
squeezed
{s} compressed; extracted by pressure
past of squeeze
sıkış
squeeze

Can you squeeze me into your busy schedule? - Beni yoğun programına sıkıştırabilir misin?

sıkış
{i} clench
sıkış
{f} jam

The traffic jam caused me to be late for the meeting. - Trafik sıkışıklığı toplantıya geç kalmama neden oldu.

I think we'll get there in time if we don't get caught in a traffic jam. - Bir trafik sıkışıklığı yakalanmazsak, sanırım zamanında orada olacağız.

sıkışarak
Favoriten