süzülüyor

listen to the pronunciation of süzülüyor
Türkisch - Englisch
(Bilgisayar) filtering
floated

Tom floated down the river on a raft. - Tom bir sal üzerinde nehirden aşağı süzülüyordu.

A cloud floated across the sky. - Bir bulut gökyüzünde süzülüyordu.

süz
(Bilgisayar) filter for
süz
{f} filter

I'm not filtering your tea. - Ben senin çayını süzüyorum.

Mary uses a paper filter to strain coffee. - Mary kahveyi süzmek için kağıt filtre kullanır.

süz
filter out
süz
filtrate
süzülüyor
Favoriten