The temples on Mars are decorated with lotus flowers.
- Mars'taki tapınaklar, nilüfer çiçekleri ile süslenmiştir.
Tom is a decorated war hero.
- Tom süslenmiş bir savaş kahramanı.
The room is richly ornamented.
- Oda zengin bir şekilde süslenmiş.
Some of the students decorated the classroom with Christmas ornaments.
- Öğrencilerden bazıları sınıfı yılbaşı süsleri ile süsledi.
They adorned the room with flowers.
- Onlar odayı çiçeklerle süslemişler.
I told her the truth. I just added a few embellishments.
- Ona gerçeği söyledim. Sadece birkaç süslemeler ekledim.
I don't embroider their handkerchiefs.
- Onların mendillerini süslemiyorum.
Borscht is often garnished with dill and sour cream.
- Pancar çorbası genellikle dereotu ve ekşi krema ile süslenir.
They adorned the room with flowers.
- Onlar odayı çiçeklerle süslemişler.