A surprising number of people attended the rally.
What a pleasant surprise to see you here!
- Seni burada görmek ne hoş sürpriz!
Great was her surprise when she knew the fact.
- O, gerçeği öğrendiğinde, ona büyük sürpriz oldu.
It is not surprising that you should be scolded by your teacher.
- Öğretmenin tarafından azarlanman sürpriz değil.
The idea of surprising her suddenly crossed my mind.
- Birden aklıma ona sürpriz yapma fikri geldi.
That would be a treat.
- Bu bir sürpriz olurdu.