sürpri̇z

listen to the pronunciation of sürpri̇z
Türkisch - Englisch

Definition von sürpri̇z im Türkisch Englisch wörterbuch

sürpriz
surprise

Great was her surprise when she knew the fact. - O, gerçeği öğrendiğinde, ona büyük sürpriz oldu.

What a lovely surprise! - Ne güzel bir sürpriz!

sürpriz
bombshell
sürpriz
snap
sürpriz
bonus
sürpriz
fluke
sürpriz yapmak
surprise

Tom wanted to surprise Mary. - Tom Mary'ye sürpriz yapmak istedi.

I wanted to surprise Tom. - Tom'a sürpriz yapmak istedim.

sürpriz karar
snap decision
sürpriz olarak
against long odds
sürpriz oylama
snap vote
sürpriz yapmak
to surprise
sürpriz yapmak
to surprise (someone), give (someone) a surprise
sürpriz ziyaret
surprise visit
sürpriz
surprising

The idea of surprising her suddenly crossed my mind. - Birden aklıma ona sürpriz yapma fikri geldi.

Tom made a surprising decision. - Tom sürpriz bir karar aldı.

hediye sürpriz
favour
hediye sürpriz
favor
sürpriz
(Argo) jeepers
sürpriz
turn
sürpriz
surprisal
sürpriz
booby trap
sürpriz
{i} treat

That would be a treat. - Bu bir sürpriz olurdu.

sürpriz
surprize
sürpriz
to the surprise
sürpriz
surprise to
sürprizler
surprises
beklemek (birini sürpriz vb)
be in store for
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Fr. Beklenilmeyen bir anda meydana gelen ve şaşırtarak insanı sevindiren veya üzen hâdise. Umulmadık şey
sürpriz
Beklenmeyen ve insanı şaşırtarak sevindiren veya üzen olay, beklenmedik olay: "Kocam bugün gazeteci arkadaşlarına bir sürpriz parti vermek istiyor."- B. Felek
sürpriz
Beklenmeyen ve insanı şaşırtarak sevindiren veya üzen olay, beklenmedik olay
sürpriz yapmak
Birini, beklenmedik, şaşırtan, sevindiren veya üzen bir olayla karşılaştırmak
Englisch - Türkisch

Definition von sürpri̇z im Englisch Türkisch wörterbuch

Sürpriz bir şekilde
Surprisingly

Their prices are surprisingly cheaper than their rivals.

sürpri̇z
Favoriten