Tom drove Mary's car to Boston.
- Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.
Tom got into the driver's seat and drove off.
- Tom sürücünün yerine oturdu ve uzaklaştı.
Napoleon was exiled to St. Helena.
- Napolyon, St. Helena'ya sürüldü.
Santa Ana was living in exile in Cuba.
- Santa Ana Küba'da sürgünde yaşıyordu.
The rain lasted five days.
- Yağmur beş gün sürdü.
The speech lasted thirty minutes.
- Konuşma otuz dakika sürdü.
My little son can drive a car.
- Küçük oğlum araba sürebiliyor.
Do you know how to drive?
- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
The war lasting for years impoverished the country.
- Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.
They had driven wagons.
- Vagonları onlar sürmüştü.
You'd better not have driven my car.
- Keşke arabamı sürmeseydin.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.
We banished him from the country.
- Biz onu ülkeden sürdük.
He was banished to an island for high treason.
- O vatana ihanet için bir adaya sürüldü.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.