Tom thought he could reach the airport on time if he drove a little over the speed limit.
- Tom birazcık hız limitinin üzerinde sürerse vaktinde havaalanına yetişebileceğini düşündü.
Tom drove Mary's car to Boston.
- Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.
He was exiled from his own country.
- Kendi ülkesinden sürgün edildi.
Most of the exiles were killed or captured.
- Sürgünlerin çoğu öldürüldü veya esir alındı .
The speech lasted thirty minutes.
- Konuşma otuz dakika sürdü.
The rain lasted five days.
- Yağmur beş gün sürdü.
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü belgemi geçen ay yenilettim.
You'll be able to drive a car in a few days.
- Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.
The war lasting for years impoverished the country.
- Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.
You'd better not have driven my car.
- Keşke arabamı sürmeseydin.
They had driven wagons.
- Vagonları onlar sürmüştü.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.
We banished him from the country.
- Biz onu ülkeden sürdük.
He was banished to an island for high treason.
- O vatana ihanet için bir adaya sürüldü.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.