sürülmek

listen to the pronunciation of sürülmek
Türkisch - Englisch
(for one thing) to be allowed to touch (another)
be spread, rubbed, or smeared on
(for a soldier) to be sent to, be dispatched to (a place)
be driven (to)
/önüne/ (for something) to be placed in front of (someone)
be exiled to
be plowed
(for something) to be put on (the market); (for money) to be put into (circulation)
spread
to be spread, rubbed, or smeared on
to be driven (to)
wheel
sür
{f} drove

Tom got into the driver's seat and drove off. - Tom sürücünün yerine oturdu ve uzaklaştı.

Tom drove Mary's car to Boston. - Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.

sür
{f} exile

Napoleon was exiled to St. Helena. - Napolyon, St. Helena'ya sürüldü.

He was exiled from his own country. - Kendi ülkesinden sürgün edildi.

sür
{f} smeared
sür
{f} tilled
sür
{f} last

I had my driver's license renewed last month. - Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.

The rain lasted a week. - Yağmur bir hafta sürdü.

sür
impel
sür
{f} drive

You'll be able to drive a car in a few days. - Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.

My little son can drive a car. - Küçük oğlum araba sürebiliyor.

sür
{f} lasting

The war lasting for years impoverished the country. - Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.

sür
driven

She has never been in a car driven by him. - O, onun tarafından sürülen bir arabada asla bulunmadı.

Tom shouldn't have driven Mary's car. - Tom Mary'nin arabasını sürmemeliydi.

sür
deport

Neither Tom nor Mary has been deported. - Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.

sür
banish

He was banished to an island for high treason. - O vatana ihanet için bir adaya sürüldü.

Napoleon was banished to Elba in 1814. - Napolyon 1814'te Elba adasına sürgün edildi.

sür
deported

Neither Tom nor Mary has been deported. - Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.

sür
expatriate
sür
{f} smear
sürülme
exile
Türkisch - Türkisch
Sürülmek işine konu olmak veya sürmek işi yapılmak
Uzaklaştırılmak, nefyedilmek
Sürme işine konu olmak veya sürme işi yapılmak
Uzaklaştırılmak, nefyedilmek: "Bir süre sonra müdürle iki öğretmenin ayrı ayrı yerlere sürüldüklerini öğrendim."- E. Bener
Sür
(Osmanlı Dönemi) REM
Sür
(Osmanlı Dönemi) GELE
sürülme
Piyasaya çıkarılma
sürülme
Sürülmek işi