sözleşmeler

listen to the pronunciation of sözleşmeler
Türkisch - Englisch
contracts

I will not translate contracts anymore. - Artık sözleşmeleri çevirmeyeceğim.

Contracts have already been negotiated. - Sözleşmeler zaten görüşüldü.

A contract is an agreement between two parties These contracts will rarely be standardised
The legal documents under which you and the person selling the property agree to buy and sell the property
A contract is a written or spoken agreement between two or more parties It is intended to be enforceable by law
Legally binding agreements between two or more parties
All artwork sold through our service is subject to contract Other items are not This contract may be viewed or downloaded by clicking here This is to protect the rights of the artists and to insure the longevity and good care of any and all works of art acquired through our auctions
The legal documents needed to transfer the ownership of property
third-person singular of contract
plural of contract
The legal documents under which you and the person selling the property agree to buy and sell the property [top]
Written agreements students and teachers enter into which describe the academic work the student is to accomplish at a particular level in a particular period of time
Agreements whereby the sponsor defines and supports clearly defined activities
Contracts is our collective term for actions involving a contract That includes hiring a villain, ordering a ship, ordering new buildings, setting the taxes and donations to citizens
sözleşme
engagement

Tom had a previous engagement. - Tom'un bir önceki sözleşmesi vardı.

I have a previous engagement. - Bir önceki sözleşmem var.

sözleşme
contract

The contract was rather loose. - Sözleşme oldukça gevşek.

The contract is in the bag, so let's go out and celebrate. - Sözleşme çantada, öyleyse kutlamak için dışarı çıkalım.

sözleşme
agreement

Tom nodded his agreement. - Tom sözleşmesini başı ile onayladı.

Thank you for the draft of the Agreement. - Sözleşme taslağı için sana teşekkür ederim.

sözleşme
charter
sözleşme
articles

I don't censor their articles. - Onların sözleşmelerini sansürlemem.

sözleşme
indenture
sözleşme
deed
sözleşme
agreement contract
vadeli sözleşmeler
futures
sözleşme
compact
sözleşme
covenant
sözleşme
{i} contracting
sözleşme
{s} contractual
Avrupa Konseyi çerçevesinde anlaşma ve sözleşmeler
(Hukuk) agreements and conventions of the Council of Europe
bonus harici sözleşmeler
(Politika, Siyaset) non-bonus contracts
sözleşme
oral contract
sözleşme
pact
sözleşme
(Hukuk) contract, convention, pact
sözleşme
agreement; contract
sözleşme
mutually promising
sözleşme
agreement, contract, compact, covenant, bond
sözleşme
(Hukuk) (uluslar arası) convention
sözleşme
(Avrupa Birliği) convention

Bush respects the Geneva Convention. - Bush Cenevre Sözleşmesine saygı duyuyor.

Is Mexico a signatory to the Geneva Convention? - Meksika, Cenevre Sözleşmesi'nde imza sahibi mi?

Türkisch - Türkisch

Definition von sözleşmeler im Türkisch Türkisch wörterbuch

Sözleşme
mukavele
Sözleşme
(Hukuk) KAVİLLEŞME
Sözleşme
kontrat
Sözleşme
mukavelename
sözleşme
Bu işlemi gösteren belge, mukavelename
sözleşme
Sözleşmek işi
sözleşme
Hukuki sonuç doğurmak amacıyla iki veya daha çok kişinin veya kuruluşun karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla gerçekleşen işlem, bağıt, akit, mukavele, kontrat: "Anayasa, her şeyden önce bütün vatandaşların uymak zorunda olduğu bir toplum sözleşmesidir."- N. Cumalı
sözleşmeler
Favoriten