Definition von sözcükler im Türkisch Englisch wörterbuch
- words
It's all about sentences. Not words.
-O, tümüyle cümlelerle ilgilidir. Sözcüklerle değil.
80% of all English words come from other languages.
-Tüm İngilizce sözcüklerin %80'i diğer dillerden gelmiştir.
- plural form of word
Words have a longer life than deeds. – Pindar, Greek poet.
- An angry discussion
They had words at the bar, but I don't know what about.
- Third-person singular simple present indicative form of word
- the words that are spoken; "I listened to his words very closely"
- an angry dispute; "they had a quarrel"; "they had words"
- (by bluehen; 1 term defined Last modified 1/21/2003 6: 36: 00 PM )i looked up
- language that is spoken or written; "he has a gift for words"; "she put her thoughts into words"
- Atha'rienglish | adronato
- the words that are spoken; "I listened to his words very closely
- the text of a popular song or musical-comedy number; "his compositions always started with the lyrics"; "he wrote both words and music"; "the song uses colloquial language"
- Meaning
- list the defined words in the dictionary
- plural of word
- Units of speech that carry meaning
- Definitions
- Twisted Words is a multi-protocol chat server that uses the Perspective Broker protocol as its native communication style See twisted words
- number of HSP samples in a line
- a | b | c | d | e | f | g | h | i | j | k | l | m | n | o | p | q | r | s | t | u | v | w | x | y | z | 0 | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9
- words making up the dialogue of a play; "the actor forgot his speech"
- {i} sayings, utterances; text, libretto; speech; talk (as opposed to action); dispute, argument
- sözcük
- word
There are many words that I don't understand.
-Anlamadığım bir sürü sözcük var.
There are many words that I don't understand.
-Anlamadığım bir çok sözcük var.
- sözcükler arası yapısal etkileşim
- regimen
- lastikli sözcükler kullanmak
- equivocate
- latince sözcükler kullanmak
- latinise
- sözcük
- (Dilbilim) vocabulary
Goethe's personal vocabulary consisted of about eighty thousand words.
-Goethe'nin kişisel sözcük dağarcığı neredeyse seksen bin sözcükten oluşuyordu.
Let's find sentences with new vocabulary on this topic, add them to the following list: _____; and translate them.
-Haydi bu konuda yeni sözcük haznesiyle cümleler bulun, yandaki _____ listesine onları ekleyin; ve çevirin.
- sözcük
- (Dilbilim) lexical item
- sözcük
- (Bilgisayar) words
A lot of English words are derived from Latin.
-Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
There are many words that I don't understand.
-Anlamadığım bir sürü sözcük var.
- sözcük
- (Dilbilim) lexis
- zıt anlamlı sözcükler
- (Bilgisayar) replace with antonym
- bilmediğimiz sözcükler
- unknown words
- sözcük
- spoken word
- asılsız sözcükler kullanma
- circumlocution
- boş ve anlamsız sözcükler
- formula
- dikkatle seçilmiş sözcükler
- choice words
- kenet-sözcükler
- (Dilbilim) linking words
- latince sözcükler kullanma
- Latinization
- latince sözcükler kullanmak
- Latinize
- rakam içeren sözcükler
- (Bilgisayar) words with numbers
- salt sözcükler
- (Bilgisayar) words only
- sözcük
- word kelime
- sözcük
- vocable
- süslü sözcükler kullanan kimse
- phrasemonger
- zıt anlamlı sözcükler
- words of opposite meaning
- ıngilizce sözcükler içeren fransızca
- Franglais
Relevante Übersetzungen
Definition von sözcükler im Türkisch Türkisch wörterbuch
- yansıma sözcükler
- (Dilbilim) Cansız varlıkların, hayvanların, makinelerin veya insanların çıkardığı seslere yansıma sesler, bu seslerden türetilen sözcüklere de yansıma sözcükler denir
- sözcük
- Kelime
Kelimelere sözlüğünden bak.
-Sözcüklere sözlüğünden bak.
Her kelime anlamlıdır.
-Her sözcük anlamlıdır.