Definition von sözcük im Türkisch Englisch wörterbuch
- word
There are many words that I don't understand.
- Anlamadığım bir çok sözcük var.
80% of all English words come from other languages.
- Tüm İngilizce sözcüklerin %80'i diğer dillerden gelmiştir.
- word kelime
- vocable
- (Dilbilim) vocabulary
Goethe's personal vocabulary consisted of about eighty thousand words.
- Goethe'nin kişisel sözcük dağarcığı neredeyse seksen bin sözcükten oluşuyordu.
If you want some help with vocabulary, let me know!
- Sözcüklerle ilgili bir yardım istersen beni haberdar et.
- (Dilbilim) lexical item
- (Bilgisayar) words
You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.
- Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
A lot of English words are derived from Latin.
- Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
- (Dilbilim) lexis
- spoken word
- sözcük uydurmak
- coin
- sözcük grubu
- phrase
You should put this phrase in quotation marks.
- Sen bu sözcük grubunu tırnak içine alman gerekir.
What is the meaning of this phrase?
- Bu sözcük grubunun anlamı nedir?
- sözcük biçimi
- word format
- sözcük dağarcığı
- vocabulary
Goethe's personal vocabulary consisted of about eighty thousand words.
- Goethe'nin kişisel sözcük dağarcığı neredeyse seksen bin sözcükten oluşuyordu.
- sözcük dizimi
- word order
- sözcük dizini
- word index
- sözcük grupları kitabı
- phrase book
- sözcük hazinesi
- vocabulary
- sözcük ifade eden işaret
- logogram
- sözcük işareti
- word mark
- sözcük işlemci
- word processor
- sözcük kökü
- etymon
- sözcük kökünü geliştirebilir
- formative
- sözcük organizasyonu
- word organization
- sözcük oyunu
- pun
That is a very bad pun.
- O çok kötü bir sözcük oyunu.
That's a very bad pun.
- Bu çok kötü bir sözcük oyunu.
- sözcük oyunu yapmak
- to pun
- sözcük seçerek anlatmak
- phrase
- sözcük seçiminde dikkatli
- quibbling
- sözcük seçiminde dikkatli kimse
- quibbler
- sözcük seçme yöntemi
- phraseology
- sözcük sırasının değişmesi
- chiasmus
- sözcük tanıma
- word recognition
- sözcük türü
- part of speech
- sözcük uzunluğu
- word length
- sözcük yapımı
- word formation
- sözcük zamanı
- word time
- sözcük çokluğu
- wordiness
- sözcük örgütleme
- word organization
- söylemesi güç sözcük
- crackjaw
- söylemesi zor sözcük
- tongue twister
- söylenmesi zor sözcük
- jawbreaker
- aynı kökten türemiş sözcük
- conjugate
- tamamlayan sözcük
- expletive
- anahtar sözcük
- descriptor
- elle sözcük kesme
- (Bilgisayar,Teknik) manual hyphenation
- ismin -e halindeki sözcük
- (Dilbilim) dative
- iyelik belirten sözcük
- possessive
- madde başı sözcük
- headword
- sözcükler
- words
80% of all English words come from other languages.
- Tüm İngilizce sözcüklerin %80'i diğer dillerden gelmiştir.
Tatoeba: Because a language is more than the sum of its words.
- Tatoeba: Çünkü bir dil sözcüklerinin toplamından daha fazladır.
- yinelenen sözcük
- (Bilgisayar) repeated word
- fiiller anlamında eski sözcük
- former acts in the sense of the word
- yansıma sözcük
- (Dilbilim) Echoic word, onomatopoeic word, onomatopoeia
- aktarma sözcük
- (Dilbilim) loan-word
- alfabetik sözcük
- alphabetic word
- alıntı sözcük
- borrowing
- anahtar sözcük
- key word
The key word is equality.
- Anahtar sözcük eşitliktir.
- anahtar sözcük
- keyword, descriptor
- anlamdaş sözcük
- synonym
- artık sözcük
- optional word
- atlanmış sözcük
- out
- aynı kökten gelen sözcük
- paronym
- aynı sözcük ailesinden olan
- paronymous
- aynı yazılıp farklı anlama gelen sözcük
- homograph
- ayrılmış sözcük
- reserved word
- açıklayıcı sözcük
- descriptor
- basit sözcük
- simple word
- bağlılaşık sözcük
- correlative
- baş harflerden oluşan sözcük
- acronym
- başka dilden alınan sözcük
- loan word
- başka dilden alınan sözcük
- word which is taken from another language
- başka sözcüğün yerine geçen sözcük
- substitute
- belgili sözcük
- definitive
- bileşik sözcük gram
- compound word
- bir parçayı belirten sözcük
- half
- bir parçayı belirten sözcük
- word that denotes a part of a whole i.e. some
- bir parçayı belirten sözcük
- (Grammar) partitive
- bir tek olay için bulunmuş sözcük
- nonce word
- birincil bileşik sözcük
- (Dilbilim) solid compound
- birleşik sözcük
- compound word
- birleşik sözcük gram
- compound word
- devam eden sözcük
- run on
- dört heceli sözcük
- quadrisyllable
- edilgen sözcük bilgisi
- (Dilbilim) passive vocabulary
- elle sözcük birimi
- inanual word unit
- elle sözcük birimi
- manual word unit
- elle sözcük üreteci
- (Bilgisayar,Teknik) manual word generator
- eril sözcük
- masculine
- eşanlamlı sözcük
- synonym
Pirates, buccaneers and privateers are not synonyms.
- Pirates, buccaneers ve privateers eşanlamlı sözcükler değildir.
- eşsesli sözcük
- homonym
- eşsesli sözcük
- homophone
- eşyazımlı sözcük
- homograph
- fransızca kökenli sözcük
- gallicism
- gereksiz sözcük
- expletive
- gereğinden fala sözcük kullanma
- pleonasm
- iki heceli sözcük
- dissyllable
- iki kelimeden oluşmuş sözcük
- portmanteau word
- iki uzun heceli sözcük
- spondee
- ismin -de halindeki sözcük
- (Dilbilim) locative
- ismin -in halindeki sözcük
- (Dilbilim) genitive
- ismin e halindeki sözcük
- dative case
- ismin e halindeki sözcük
- dative
- karşıt anlamlı sözcük
- antonym
- kaynaşmış sözcük
- contraction
- kesik sözcük short form of
- a word
- kullanımdan düşmüş sözcük
- archaism
- kök halindeki sözcük
- radical word
- kök sözcük
- primitive
- kök sözcük
- radix
- kökü aynı olan sözcük
- cognate
- kırpıntı sözcük
- (Dilbilim) curtailed word
- kısaltmalı sözcük
- acronym
- lastikli sözcük
- elastic word
- melez sözcük
- (Dilbilim) mongrel word
- melez sözcük
- (Dilbilim) hybrid word
- moda sözcük
- buzzword
It's just one of those annoying buzzwords.
- Bu sadece şu can sıkıcı moda sözcüklerden biri.
- moda sözcük
- vogue word
- niteleyici sözcük
- determiner
- niteleyici sözcük
- determinative
- niteleyici sözcük
- attributive
- on iki heceli sözcük
- dodecasyllable
- orta hecesi düşmüş sözcük
- syncopation
- pekiştirici sözcük
- expletive
- sayı belirten sözcük
- numeral
- sayısal sözcük
- numeric word
- sesteş sözcük
- homophone
- seçmeli sözcük
- optional word
- sonraki kelime ile söylenen sözcük
- proclitic
- tek anlamlı sözcük
- univocal
- tekil sözcük
- (Dilbilim) individual word
- tutulan sözcük
- vogue word
- uygun sözcük ve cümlelerle ifade etmek
- phrase
- yalın sözcük
- simplex
- yarı sözcük
- half-word
- yeni sözcük
- coinage
- yeni sözcük yaratma
- neology
- yeni sözcük yaratmak
- neologize
- yeni sözcük/kelime
- neologism, new word
- yerleşmiş yabancı sözcük
- denizen
- yerli sözcük
- (Dilbilim) native word
- zıt anlamlı sözcük
- antonym
- çok heceli sözcük
- polysyllable
- üç heceli sözcük
- trisyllable