söz vermemiş

listen to the pronunciation of söz vermemiş
Türkisch - Englisch
uncovenanted
uncommitted
söz ver
promise

He promised to meet her at the coffee shop. - Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.

He gave me a promise to come back soon. - O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.

söz ver
{f} promised

Mr Smith has not turned up yet though he promised to come. - Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi.

He promised to meet him at the coffee shop. - Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.

söz ver
made a promise of
söz ver
take an oath
söz ver
{f} promising

What are you promising me? - Bana ne söz veriyorsun?

I don't remember promising that. - Bunu söz verdiğimi hatırlamıyorum.

söz vermemiş
Favoriten