The person in question is now staying in the Unites States.
- Söz konusu kişi şu anda ABD'de kalıyor.
His success is in question.
- Onun başarısı söz konusudur.
He said it was out of the question.
- Söz konusu olmadığını söyledi.
The management said that a wage increase was out of the question.
- Yönetim, ücret artışının söz konusu olmadığını söyledi.
A trip to America this summer is out of the question.
- Bu yaz Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.
A trip to America is out of the question.
- Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.