She spends way too much time surfing the web.
- O, internette sörf yaparak çok fazla zaman harcar.
He is really crazy about surfing.
- Sörf yapmaya bayılıyor.
Did you have a good time swimming and surfing?
- Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi?
Tom is keen on surfing.
- Tom sörf yapmaya düşkündür.