Suche
Übersetzung
Spiele
Programme
Registrieren
Mitglieder-Login
Einstellungen
Blog
Über uns
Kontakt
Konto
Mitglieder-Login
Registrieren
Einstellungen
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
sönme
Türkisch - Englisch
Definition von
sönme
im Türkisch Englisch wörterbuch
extinction
extinction, deflation
(Tıp)
fade
eclipse
deflation
Relevante Übersetzungen
sönme
süresi
quench time
sönmek
diminish in intensity
sönmek
fizzle out
sönmek
extinguish
sönmek
go
sönmek
dim
sönmek
expire
sönmek
out
sönmek
die
sön
fizzle out
sön
die away
sönmek
fade away
sönmek
die down
sönmek
deflate
sönmek
blow out
sönmek
go out
sönmek
burn out
sönmek
wither
sönmek
wane
yanıp
sönme
Blinking
gösterge yanıp/
sönme
(Bilgisayar)
indicator flash
sönmek
(for a sound) to grow faint
sönmek
to lose its luster, lose its attractiveness; to lose one's vitality; to go into a decline
sönmek
be extinguished
sönmek
be on the wane
sönmek
(for a passion, anger) to die down, diminish
sönmek
to go out, to be out, to blow out; to burn (itself) out; to be deflated; (yanardağ) to become extinct; to die, to wither
sönmek
to disappear; to come to an end
sönmek
(for a tire) to go flat; (for a balloon) to deflate, lose air and collapse
sönmek
die away
sönmek
(for a fire) to die down or go out; (for a light) to fade or go out
sönmek
go off
sönmek
eclipse
sönmek
collapse
Türkisch - Türkisch
Definition von
sönme
im Türkisch Türkisch wörterbuch
Sönmek işi
Relevante Übersetzungen
Sönmek
geçmek
sönmek
Tükenmek, yok olmak, yitmek
sönmek
Gerilemek, parlaklık ve önemini yitirmek: "Münakaşa tekrar eski hızını alamayarak biraz sonra söndü."- R. N. Güntekin
sönmek
Hava veya başka bir gaz ile şişirilmiş bir şeyin havası kaçıp şişkinliği inmek
sönmek
Yanardağ etkinliğini yitirmek
sönmek
Yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmak, parlaklığını, ışığını yitirmek
sönmek
Dinmek, yatışmak, etkisini yitirmek
sönmek
Yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmak, parlaklığını, ışığını yitirmek: "Son yıldız vadinin üstünde bir yanıp bir sönüyordu."- T. Buğra
sönmek
Etkinliğini yitirmek
sönmek
Ses duyulmaz olmak
sönmek
Duygular dinmek, yatışmak, etkisini yitirmek: "Öfkeleri bir yaz fırtınası gibi birdenbire sönüverdi."- Ö. Seyfettin
sönmek
Duyulmaz olmak
sönmek
Tükenmek, yok olmak, yitmek: "Esmer lekeler, sönmüş sivilcelerden arta kalan çukurlar, kabarcıklar yüzünü yayık ayranına çevirmiş."- S. Birsel
sönmek
Gerilemek, parlaklık ve önemini yitirmek
sönme
Silbentrennung
sön·me
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
Historie
sönme
Mehr...
Löschen
Favoriten
Mehr...
Löschen