sömürgeleştirmek

listen to the pronunciation of sömürgeleştirmek
Türkisch - Englisch
to turn (a place) into a colony, make a colony of
{f} colonize
sömürge
(Hukuk) colony

This colony was founded in 1700. - Bu sömürge 1700 yılında kuruldu.

Kenya used to be a British colony. - Kenya bir İngiliz sömürgesiydi.

sömürge
{s} colonial

Many have long suffered oppression and hardship under colonialism. - Birçoğu sömürgecilik altında uzun süre baskı ve zorluktan çekti.

It is ironic that one of the most colonialist countries of all times accuses Buenos Aires of being colonialist! - Öyle ironik ki, tüm zamanların en sömürgeci ülkelerden biri, Buenos Aires'i sömürgeci olmakla suçluyor.

sömürge
possession
sömürge
colonially
sömürge
colony, dependency, possession; colonial müstemleke, koloni
sömürge
colony (of an imperialist power)
sömürge
plantation
sömürge
dependency
Türkisch - Türkisch
Sömürge durumuna getirmek, sömürge yapmak
Sömürge
koloni
Sömürge
müstemleke
sömürge
Bir devletin kendi ülkesinin sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği ekonomik veya siyasal çıkarlar sağladığı ülke, sömürülen ülke, müstemleke, koloni
sömürgeleştirme
Sömürgeleştirmek işi: "Bu kıtaları ne sömürgeleştirmiş ne de vatanlaştırmıştık."- F. R. Atay
sömürgeleştirme
Sömürgeleştirmek işi